Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) iş birliğiyle “Yedi Bilge Yedi Bölge – Kınalızade Siyaset ve Ahlak Paneli” gerçekleştirildi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde yer alan Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, Cumhuriyetin 100. yılını Türkiye’nin yedi bölgesinde gerçekleştirmeye devam ettiği yedi etkinlik ile kutluyor.
Bu kapsamda düzenlenen ve beşinci etkinlik olan “Kınalızade Siyaset ve Ahlak Paneli”, MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda gerçekleştirildi. Panele Burdur Valisi Türker Öksüz, Burdur Belediye Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan, Adalet Komisyonu Başkanı Musa Talih, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Rektör Yardımcıları ve Rektör Danışmanları, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması başlayan etkinlik, Atatürk Kültür Merkez Başkanlığı tanıtım filminin izlenmesi ile devam etti. Daha sonra Atatürk Kültür Merkez Başkanlığı komisyon üyesi Prof. Dr. Müfit Selim Saruhan açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Konuşmasında Atatürk Kültür Merkezi’nin faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Saruhan, Yedi Bilge Yedi Bölge etkinlikleri hakkında da bilgiler verdi. Panel dizisinin beşincisinin Burdur’da yapılıyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Saruhan, Burdur’daki etkinliğin konusunun Kınalızade Siyaset ve Ahlak paneli olduğunu belirtti.
Panelde ev sahibi olarak konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar özetle şunları söyledi: Kınalızade Ali Efendi gibi medeniyetimizden bir bilge insanın, bir bilge Türk Aleminin üniversitemizde konu ediliyor olmasından ve Atatürk Kültür Merkeziyle bu etkinliği birlikte düzenliyor olmaktan dolayı hem üniversitem adına, hem şahsım adına, hem de Burdur adına çok memnun olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kınalızade 1510 Isparta doğumlu. Bölgemizin insanı. Aynı zamanda da çok değerli, ahlak felsefesine dair çağını aşan, günümüze ışık tutan evrensel mesajları kendi döneminde vermiş, tüm dünyaya başyapıt niteliğinde bir eser bırakmış, değerli Osmanlı dönemi Alimlerinden.
Biz konuya siyaset ve ahlak çerçevesinde ve kendi penceremizden baktığımızda, her geçen gün bir önceki neslin kendisinden sonra gelen nesli ahlaki yozlaşmayla itham ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Acaba gerçekten böyle mi? Bu tabi ki tartışmalı bir konu. Belki de gençlere haksızlık yapıyoruz. Bunu büyüklerimizden hep duyduk. Şimdi yine aynı söylemleri gençlere yöneltiyoruz. Onun ötesinde ahlak kavramı içerisinde neleri dahil ediyoruz? Çok geniş bir kavram. Ama Kınalızade’nin Ahlak’ı Alai eserinde ahlakı bireyin önce ahlaklı olması, sonra bunun aileye sonra da topluma yansıması, devlete yansıması şeklinde ifade edilmiş. Ahlaki tutum ve davranışların önce bireyin kendisine saygısı adına önemli olduğunu düşünüyorum. Kendisine saygısı olan insan zaten çevresindekilere de saygılı ve topluma da saygı gösterme eğilimi içerisinde oluyor.
Siyaset çerçevesinde konuya baktığımızda; toplumda siyasetçilere de çok haksızlık yapıldığı zamanlar oluyor. Siyasetçiler de bu toplumun içinden çıkmış, bu toplumu temsil eden insanlar. Kınalızade’den süzülen mesajların anlaşılması için kıymetli hocalarımızın derinlemesine analizlerine çok ihtiyaç var. Biz üniversitede de bütün akademik birimlerimizle toplumsal katkı dediğiniz meseleyi çok önemsiyoruz. Biz hatta bunu ilmimizin zekatını vermek diye ifade ediyoruz. Burada ülkemizin yetiştirdiği ilmi derinliği yüksek insanlar var, Kınalızade çalışmış, kıymetli hocalarımız buradalar, Türkiye’nin farklı yerlerinden gelmişler. Felsefe bölümümüzle birlikte bu organizasyonu yapıyoruz. Kınalızade’nin öyle güzel mesajları var ki, bu mesajları topluma doğru bir şekilde günümüz ihtiyaçları çerçevesinde aktarabilmek, üniversitenin ve bu işin bilimiyle uğraşan kişilerin görevi diye düşünüyorum. O yönünde baktığımız zaman biz, bu toplantıların sayısının çok çok artmasını istiyoruz. Her bölüm kendi bakış alanından, kendi uzmanlık alanından toplumsal katkı oluşturabilmeli. Toplumsal katkı bazen bir patent bulmaktır, bazen de bu memleketin değeri bir İslam Aliminin, bir Türk Osmanlı Aliminin mesajlarını topluma doğru anlatmaktır. İlahiyat alanında hocalarımızla konuşuyoruz. Dinimizi doğru anlamamız için ilahiyatçı hocalarımızdan bugünün gençlerinden bu onların anlayacağı mesaj ve iletişim yöntemlerini de kullanarak doğru anlatmak bizim görevimiz. Bizim vizyonumuz hakikatin bilgisini toplumla buluşturmak. O yüzden üniversitemizde bu yeni dönemde evrensel bilgiden toplumsal katkıya diye bir söylemimiz var. Bunun gereği olarak bundan sonrası için çok sayıda bu çerçevede etkinlikler yapmak istiyoruz.
Konuşmalardan sonra Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Atatürk Kültür Merkez Başkanlığı komisyon üyesi Prof. Dr. Müfit Selim Saruhan’a plaket takdim etti. Prof. Dr. Saruhan da Rektör Dalgar’a hediye takdiminde bulundu.
Oturum başkanlığını Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşe Sıdıka Oktay’ın yaptığı panelin ilk oturumunda Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Müfit Selim Saruhan “Kınalızade Günümüze Neler Söyler?”, Prof. Dr. İbrahim Maraş “Kınalızade’nin Adalet Anlayışı ve Türk Düşünce Tarihi Açısından Önemi” ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Demirkol “Ahlak-ı Alai’nın Özgünlüğü” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.
Oturum başkanlığını Prof. Dr. Murat Demirkol’un yaptığı panelin İkinci oturumunda ise Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Prof. Dr. Veli Atmaca “Ahlak-ı Alai’de Siyaset Ahlakının Dini Temelleri”, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşe Sıdıka Oktay “Siyaset ve Ahlak”, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şükrü Keyifli “Kınalızade’de Ahlak Eğitiminin Kuramsal Temelleri”, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ertan Tağman “Kınalızade’nin Evren ve İnsan Tasavvuru” başlıklı sunumları gerçekleştirdiler.
Panel kapanış ve değerlendirmelerin ardından çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi.