Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2020 ürünü buğday alım fiyatlarının, üretici tarafından olumlu karşılandığını ancak, girdi maliyetleri nedeniyle daha fazla desteklenmesi ve stratejik öneme sahip olan buğday, arpa, yulaf, çavdar ve tritikale gibi ürünlerin kilogram başına 10 kuruş olan desteğin, 2020 sezonunda arttırılmasının, üreticinin kâr etmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Burdur Ticaret Borsası Başkanı Gündüzalp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020 sezonu buğday alım fiyatlarını açıklamasının ardından, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) müdahil olarak üreticiden, ton başına kırmızı ve beyaz sert ekmeklik buğdayı 1.650 TL’den, arpayı 1.275 TL’den, makarnalık buğdayı 1.800 TL’den, çavdar- yulaf ve tritikaleyi ise 1.250 TL’den alacağını, açıklanan fiyatların geçen yıla göre; makarnalık buğdayda %24,4, ekmeklik buğdayda %22,2, arpada yaklaşık %16 civarında artış gösterdiğini belirtti. 2019 yılında, kilo başına 10 kuruşa çıkarılan prim miktarında ise herhangi bir artış yapılmadığına dikkat çeken Başkan Gündüzalp açıklamasında; “2020 sezonunda üretilen ürün çiftçimize kilo başına 10 kuruş prim ödenmeye devam edecek. Ancak, prim ile birlikte mazot, gübre, sertifikalı tohum ve diğer desteklemelerle beraber ton başına 230 TL ilave destek ödemesi alacak. Yani üreticimizin eline ton başına 2000 bin TL gibi bir para geçecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı hububat müdahil alım fiyatlarına baktığımız zaman, üretici açısından olumlu olduğunu görüyoruz. Ülkemizdeki buğday ekim alanlarının, son 13 yılda 9 milyon hektardan, 7 milyon hektara geriledi. Ülkemiz un, makarna, bulgur gibi ürünlerin ihracatı ve karşılığındaki döviz kazanımında, dünyada önemli bir yere sahip. Bu yerimizi koruyup, ihracatımızı yükseltmek istiyorsak, üreticimize gerekli desteği vermeliyiz. Çünkü; tarım, dinamik bir sektördür. Buğdaya yapılacak destekler ve bölgesel farklılıklar iyi hesap edilmeli, yeniden bir düzenleme yapılarak ekim alanlarının arttırılması yoluna gidilmelidir. Ekim alanlarını genişletmek için, Tarım ve Orman Bakanlığının, üretimi arttırıcı politikaları biran evvel devreye alması gerekiyor. Çiftçimizi, mutlak suretle üretimde tutmalıyız. Gümrük vergisini sıfırlamak yerine, vergi düzenlemelerinde iyi hesap yapmalı, vergiler düşürülecekse de, çiftçimizin hasat yaptığı zamanda değil, ürünün az olduğu zamanda yapılmalıdır. Çiftçinin, girdi maliyetleri ve salgın nedeniyle yeni sezonda daha çok desteklenmesi gereklidir. Yetiştirilen ürüne yeterli desteği verdiğimiz zaman çiftçimiz kâr eder. Çiftçimiz kâr ederse, emeğinin karşılığının alır, tarlaları boş kalmaz” ifadelerini kullandı.