Burdur Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında üç yıllık Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Gerçekleştirilen törende imzaları Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul attı.
Burdur Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında yürütülen görüşmelerde anlaşmaya varılarak üç yıllık Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Serenler Otelde gerçekleştirilen sözleşme ile belediye çalışanlarının maaşlarında ve sosyal haklarında iyileştirme yapıldı. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul Toplu İş Sözleşmesi’ni birlikte imzaladı.
Toplu İş Sözleşmesine Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve eşi Hülya Ercengiz, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Belediye-İş Sendikası Burdur Şube Başkanı M. Ferit Çelikbaş, CHP İlçe Başkanı Serkan Şimşek, İYİ Parti İl Başkanı Faruk Erkan, Belediye Meclis Üyeleri ve Burdur Belediyesi Personeli ve aileleri katıldı.
Konuşma yapan Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul; “Bugün arkadaşlarımızın ve ailelerinin hayatı devam ettirebilmek için, namerde muhtaç bırakmamak için toplu iş sözleşmesinin imza töreni için buradayız. Ülkemiz kötü bir dönemden geçiyor. Biz bir emek örgütüyüz, biz sivil toplum örgütüyüz. Tabi toplu sözleşme imzaları yapacağız. Ama esas odaklanmamız, hedefimiz bu olmamalı. Eğer bu ülkeyi yaşanabilir, demokratik bir ülke yapamazsak, eğer gerçekten bir hukuk devleti yapamazsak, adaleti sağlayamazsak inanın ekonomik özgürlüğümüze hayatta kavuşamayız. Kavuşma imkânımız da olmaz. Bunun en büyük acısını, emekçiler, çalışanlar ve emekçi halk çeker, çekiyoruz da. Onun için başta çalışanlar yani işçi sınıfı önce birlikteliğini güçlendirecek ve hedefi demokrasi olacak, adalet olacak, özgürlük olacak. Bunları bulmadığımız sürece, belki sevgili başkanımızın yüzü işçi sınıfına, emeğe dönük olduğu için Burdur’da ayakta durabilecek sözleşmeler, ekonomik olarak iyileştirmeler yapılıyor ama Türkiye’nin her yeri Burdur değil. Onun için Türkiye’nin her yerinde başta emekçiler, adalet, özgürlük, demokrasi için mücadele etmeli. Sevgili başkanım biliyorum yüzünüz emeğe dönük. Bu yüreğinizde var. Bu emek sevgisi yüreğinizde olduğu müddetçe bizim omuzlarımızdan aşağı inmeyeceksin. Her türlü varız, bunu bilmeni isterim. Bu toplu sözleşme için sizlere ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Arkadaşlarım bu sözleşmenin karşılığında bütün Burdur halkına yüzü gülerek, çok daha iyi hizmet ederek size ve Burdur halkına iade edecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın.
Sevgili Başkanım biliyorum yüzünüz emeğe dönük. Bu yüreğinizde var. Bu emek sevgisi yüreğinizde olduğu müddetçe bizim omuzlarımızdan inmeyeceksin. Her türlü varız. Bu toplu sözleşme için sizlere teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Şunu bilin ki ben arkadaşlarımı buradan sesleniyorum bunun karşılığına Burdur halkına yüzü gülerek çok daha hizmet ederek Burdur halkına ve size iade edecektir hiç şüpheniz olmasın.” dedi.
“BİZİM İÇİN ASLOLAN EN BÜYÜK PROJE BUGÜN 630’A YAKIN HANENİN YÜZÜ GÜLMESİ”
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz; “Her zaman birlikte olmaktan övündüğüm Burdur belediyesi ailesi ile bir gerekçe ile yeniden beraberiz. 8,5 yıl oldu göreve başladık birlikte bu şehir için güzel şeyler ürettik ve her defasında şunu söyledim “Bizler emanetçiyiz Belediyenin gerçek sahipleri sizlersiniz” yani çalışanları emekçileri. Bu kuruma başkan olmadan aday olmadan ya da bu yola girmeden önce Belediyenin görev sahasının bu kadar geniş olduğunu bilmiyordum. Doğumdan ölüme her noktada biz varız. Yurttaşın en kolay ulaştığı yurttaşın en kolay eleştirdiği yurttaşın en çok hizmet beklediği ve yurttaşın en çok umut bağladığı kurum biziz. İnanın sokakta yurttaşın her çözüm beklediği ne sorun varsa muhatabı mutlak surette Belediye. 8,5 yıldır bu görevi yapmaya çalışıyorum. Bizim yüzümüzün gülmesinin bir tek nedeni var ise bizi Burdur halkının 2. Kez teveccühü ile bu göreve layık görmesinin bir nedeni varsa oda sizlersiniz. Bizler fikir üretiriz proje üretiriz koşarız koştururuz ama bizim yüzümüzü güldüren sizlersiniz. Şunu yaptım 8,5 yıl önce adaylık sürecimde bir söz vermiştim. Belediye de kimse siyasi düşüncesinde ötürü düşüncesini fiiliyata çevirmediği sürece bizimle karşı karşıya gelmeyecek demiştim. Bunu şöyle açayım. Düşüncesini fiiliyata çeviren yani siyasi düşüncesi ile yurttaşın hizmet beklediği herhangi bir noktada aldığı maaşı hak etmeyecek siyasi düşüncesinin gereği olarak bize aksatmaya çalışan varsa karşısında beni bulur demiştim. Şükürle olsun çok karşı karşıya gelmedik çünkü biz biat edene değil emeğe çalışana hizmet edene eve götürdüğü rızkının ekmek parasının hakkını verene her zaman saygı duyduk. Biraz önce başkanım sağ olsun taltif etti yüzü emeğe dönük dedi evet yüzüm emeğe dönük. Çünkü bende buraya yüzü emeğe dönük değil tezgâhın arkasında hem emekçi hem de eczacı olarak çalışarak geldim. Meslek odası Başkanlığı yaptım mesleğin haklarını savunmak için Ankara’ya gittim yürüdüm eczanemi kapattım Eczacıyı örgütlemeye çalıştım hak mücadelesi verebilmek için. Hak mücadelesi veren her bir emekçinin her zaman yanındayım. Bizim genel başkanımız bize şöyle bir şey söyledi. “Yatağa aç giren çocuk sizin yönettiğiniz belediyelerde olmayacak” dedi. Bizim öncelikle büyük ailemiz olan Belediyemizde bırakın çocuğu aç yatağa giren Belediye çalışanı sabah işini yaparken yüzü gülmeyen çalışan olmayacak dedik. Bu tarafında doğru yönetmek hak ettiğini vermek hak ettiğini hak ettiği kadar dağıtabilmek adaletli olabilmek özellikle bizim asli görevimiz oldu. Ben bugüne kadar hiçbir emekçi arkadaşımızı statüsü gereği herhangi bir şekilde cezalandırılmasının tarafı olmadım. Demokratik hak arayışı içerisinde her siyasi görüşe saygımız sonsuz. Bir tek şartla. Burdur Belediyesi tarafından hesabına aktarılan her kuruş maaşın hakkını sonuna kadar verdiği sürece. Her türlü görüşüne de saygımız sonsuz. Belediye-İş sendikası ile bu yıl bürokrat arkadaşlarımız çetin bir görüşme yürüttüler. Bu görüşmeler neticesinde tabi çetin olan taraf biz değildik. Belediye-İş sendikası baya bizi zorladı ama bizim için aslolan en büyük proje bugün 630’a yakın hanenin yüzünü gülmesi. Eğer biz kendi evimizdeki çocuğumuzu bu kurumun babası olarak eğer bizleri görüyorsanız kendi evimizdeki çocuğumuzu emekçimizi güldüremiyor isek sokaktaki insanı güldürebilme şansımız yok. Önce kendi evimizi güldüreceğiz. Bir insanın evinde kavga olmamalı bir insanın hanesinde mutsuz insan olmamalı herkes birbiri ile kaynaşık olmalı. Kavga içerinde olamamalı. Biz bu sükûneti aramızdaki sevgi bağını ve saygıyı güçlendirmek için 8,5 yıldır gayret ediyoruz. Bugün toplu iş sözleşmesinde yaptığımız sözleşme gereği işçimize verdiğimiz Burdur Belediyesinin olanakları ölçüsünde paylaştığımız paramız belki bizim 2019 yılında Burdur halkına verdiğimiz sözlerden bir projenin yarım kalmasına sebep olabilir. Ama hiçbir canlı betonlu proje benim 630 mesai arkadaşımın bir akşam eve giderken acaba sokağa çocuğum çıkarken harçlık verebilir miyim düşüncesinden daha büyük olamaz. Bu yıl yeni eklenen 24 gün üzerinden hesaplanan ikramiye üzerinden hesaplanan ikramiye ücretini 30 güne çıkarttık. Kıdemi ilk defa sözleşmemize aldık. Engelli çocuğu olan mesai arkadaşlarımıza belli ölçüde katkı vermeye çalıştık. Var olanı paylaştık. Bizim sizden bizden bir tek beklentimiz var. Önce siz evinizde mutlu olun sonra büyük ailemizde Burdur Belediyesinde hep birlikte mutlu olalım sonra hep birlikte Burdur halkını mutlu edelim. 2014 yılında bir televizyon kanalında gazeteci arkadaşımız bir soru sordu. Şu kadar proje vaat etmişsiniz şu kadarını gerçekleştirmişsiniz bununla ilgili siyasi rakibinizin size eleştirisi var. Dedim ki iyi Allahtan hepsini gerçekleştirmemişiz arkadaşlarımız hiç oy alamayacakmış dedim. Bizim en büyük projemiz insan varsa can vardır can varsa canlı vardır yaşam vardır hepinize teşekkür ediyorum. İyi varsınız iyi büyük var. Sözleşmeniz hayırlı uğurlu olsun.” dedi.